Çocukluğum ve Hayatım

Eskimiş olan çocukluğum, hala aklımda ve unutamıyorum. Çocukluğum, basit bir şehir yaşantım değildir. Şen şakrak günlerim vardı. Ben bir köy insanıyım ve köyde doğup büyüdüm. Şehirdeki asortik insanlar gibi hayatı gezerek, tozarak ve eğlenerek yaşamadım. Sabahları erken kalkar, kahvaltımı yapar, tarlaya doğru yola koyulurdum. Tabi okulu köyde okuyamadım. Bayramlarda köyümüz, çok kalabalık ve eğlenceli geçerdi. Gezintiler, bayramlaşmalar ve ziyaretler olurdu. En çok da mantar ve mantar tabancasını severdim. Eğlenceydi tabi ki. Kışı, soğuk ve karla kaplı olurdu köyümüz. Kışın en çok yapılan, kızakla kayak yapmak. Köy çocukları ile hep beraber tepeden aşağıya kayardık. Bir de kar topu ile oynamayı ve kardan adam yapmayı severdim. Yazları bilirsiniz, sıcak ve kurak geçer. Gelecek için bir hayattır güneş. Doğayı sevmek gibisi yok. Taa ki, İstanbul'a göç edene kadar. Tabi şehir yaşantısına alışamamıştım. Kendimi garip hissedip çevreye tanımaya çalışıyordum. Televizyonu bilirim ama kumandalı ve renklisini görmedim. Teknoloji ilerlemiş ve bilmiyordum. Sonra okul hayatı başlamış, okuyordum. Hayran kaldığım tek şey bisiklet ve sonunda benim de bisikletim oldu. Ve sonra da iş hayatı başlamıştı. Ekonomik kriz, işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, parasızlık eksik değildi. Artık büyüdüm ve çocukluğum mazide kaldı. Geleceğe bakıyorum. Ama asla çocukluğumu unutamam.

Yorumlar

  1. merhaba sagirkedi@hotmail.com a müsait oldugunda gel konuşuruz:) Kendine ii bak

    YanıtlaSil
  2. Tamam, sende kendine iyi bak.

    YanıtlaSil
  3. Çook güzel yazmışsın.yeni yazılarını bekliyoruzzz:)

    YanıtlaSil
  4. Tamam, teşekkürler Kamikaze. :)

    YanıtlaSil
  5. Rica ederim ne demekk:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çanakkale: Yolun Sonu